17 Aralık 2012 Pazartesi
Tansiyon Derbisi
Sahada rakibe göre oynayan korkak bir Fenerbahçe vardı. Taraftarını hiç heyecanlandırmayan bir Fenerbahçe. Uyanmak için rakibin gol atmasını bekleyen, bu işi de kendisi yapan. Birazcık oynama isteğini de rakibin ve hakemin maçı soğutmasıyla yitiren bir Fenerbahçe. Hasan Ali'nin dediği gibi: "Taraftarlarımız üzülmesin, bugün sadece bir maç kaybettik. Lig uzun bir maraton. Şampiyon olursak kimse bu maçı hatırlamayacak." Daha koskoca 18 maç var, lig bitince herkes şapkasını önüne koyar, düşünür. Ondan ziyade, bugün Galatasaray kazanır, yarın Fenerbahçe kazanır. Bu takımlar yüzlerce kez maç yaptılar kendi aralarında, bu maç ne ilk, ne de sondu. Şöyle bir gerçek var ki, rezil bir maçtı. Yok Dünya derbisiymiş, yok gezegen derbisiymiş, yok meteor derbisiymiş. Geçiniz efendim, sahada top mop oynanmıyor. Sahada futbol oynama savaşı yoktu, oynatmama savaşı vardı. Rakibini en az oynatan, kötünün iyisi Galatasaray kazandı. Derbiler futbol ziyafeti yerine, saha dışında, taraftarların birbirine sarmak için kullandığı bir mecra haline geldi. Galatasaray kazanınca, Galatasaray süper oynamış; Fenerbahçe kazanınca, Fenerbahçe süper oynamış oluyor kendi taraftarlarınca. İki takım taraftarları arasında acayip bir kin ve nefret silsilesi var. Deplasman yasağı falan da kalkmasın. Büyük bir olay olabilir, iki taraf da çok gergin. İlerleyen senelerde bu tansiyon düşerse kalkmalı tabii ki. Ama şimdilik böyle devam etsin. Tansiyon düşerse futbol da izleriz belki kim bilir..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Aslında daha önceki derbilere bakıldığında çok ateşli değildi ama gecenin ayıbı Meireles'in küfrü ve tükürüğü oldu.
Böyle bir şey yaptı ise, hakem raporuna yazar, Meireles de gereken cezayı alır.
Yorum Gönder