Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

25 Şubat 2013 Pazartesi

Bender Kardeşler

 Alman futbolunda, 2000'li yılların başında yapılan futbol devrimin, meyveleri toplanmaya başlandı. İşte bu meyvelerden ikisi de Lars&Sven Bender kardeşler. Günümüz futbolunda gereken her türlü özelliğin mevcut olduğu bu iki orta saha oyuncusu. Alt yapılarda hep beraber oynamış, aynı takımda profesyonel olmuş bu ikiz kardeşler, önümüzdeki yıllarda çok daha iyi yerlere gelecekler. Lars Bayer Leverkusen'de,  Sven ise Borussia Dortmund'da oynuyor. Lars şuan bir tık daha önde ikiz kardeşine göre, bunun nedenlerinde biri, forma rekabetinin Dortmund'a göre daha az olması. Sven; İlkay, Kehl ve Nuri'yle forma rekabetine giriyor. Lars ise kaptanı Rolfes ile birlikte oynuyor, arkalarında ise Hosogai ve Hegeler forma şansı bekliyor. Kulüp takımında daha fazla şans bulan Lars, aynı doğrultuda Alman milli takımında da daha fazla şans buluyor. Kendisinin 12 maçı mili varken, ikiz kardeşi Sven'in ise 3 milli maçı var. Bunun haricinde alt yaş milli takımlarda birçok kez beraber forma şansı bulmuşlar. Dünya'ya birçok ikiz futbolcu geldi geçti, Bender kardeşler kadar, yeteneği birbirine bu kadar yakın olan ikiz kardeş ben hatırlamıyorum. Lars Dortmund antrenmanına, Sven Leverkusen antrenmanına; ikiz kardeşinin yerine gitse, takım arkadaşları zor farkına varır. Çünkü fizikleri ve yüzleri kadar; futbolları da birbirlerinin kopyası.
Unterhaching'de alt yapı günleri
 Alt yapıda Unterhaching forması giyerken 1860 Münih'in dikkatini çeken ikiz kardeşler, 1860 Münih'e transfer olmuş ve yine bu kulüpte profesyonel olmuşlardır. 6 sezon da burada futbol oynadıktan sonra, yolları ilk kez ayrılmıştır. Sven Borussia Dortmund'un, Lars ise Bayer Leverkusen'in yolunu tutmuştur. Sven, Dortmund ile 2 şampiyonluk yaşamıştır. Lars ise Leverkusen formasıyla henüz bir başarı yakalayamadı; fakat birçok dev kulüp tarafından takip ediliyor, kaptanı Simon Rolfes'le birlikte oynaması da büyük bir avantaj, ondan çok şey öğreniyor. Sven ise daha çok yedek bekliyor, o da kaptanı Kehl'den çok şey öğreniyor, önündeki isimlerden dolayı daha çok joker oyuncu görevi görüyor. Schmelzer'in yerine sol bekte bile oynadığı maçlar oldu. Bu iki oyuncu, günümüzün iki yönlü orta saha oyuncularında bulunması gereken her türlü özelliği, kendilerinde bulunduruyor. Her şeyden önce iyi fizikleri önemli bir avantaj, pas yüzdeleri ve koşu mesafeleri diğer avantajları. Gerektiğinde defansın önünde kesici olarak da oynayabiliyorlar, geliştirmeleri gereken ön önemli özellik ise, yaratıcılıkları. Birkaç sene sonra bu iki saf yetenek bakalım nerelerde olacak..

21 Şubat 2013 Perşembe

Bate'nin panzehiri: Kontrollü Oyun

 Fenerbahçe, Belarus'taki maçı sanki hiç oynamamış gibi bir skor aldı; 0-0: ne iyi ne kötü, etkisiz eleman. Hiçbir beraberliğin tur atlatmadığı, sadece 0-0'ın uzatmalara götürdüğü, diğer beraberliklerin, sahadan boynu bükük bir Fenerbahçe çıkaracağı bir skor. Yani, bu akşam Fenerbahçe'nin kazanmaktan, gol atmaktan başka şansı yok. Rakip ise ekmeğini kontra ataktan çıkaran Bate Borisov. İlk maçta, 4 dakikalık evrede, rakip yarı sahaya yerleşen, defansı önde kuran bir Fenerbahçe vardı, ta ki Meireles atılıncaya kadar. 10 kişi Fenerbahçe, risksiz oynamaya başladı ve defansı sıkı tuttu, hal böyle olunca da rakip Bate Borisov o kilidi açamadı, bunun nedeni ise; yetenekli ayak sayısının çok çok az olması ve takımın form durumunun yerlerde olmasıydı. Her şey buraya kadar çok güzel, gelelim 3-1'lik Bayern Münih ve Lille galibiyetlerine. O maçlarda Bate rakibi kendi yarı sahasında bekledi ve bulduğu açıklarla da galibiyete ulaştı, şansları da yanlarındaydı, fakat 3. grup maçında Valencia, Bate'nin bu taktiğini çözdü ve panzehiri uyguladı. Bate'yi kendi silahıyla vurdular, oyunu kendi yarı sahasında kabul eden Valencia, bulduğu fırsatları, yetenekli ayaklarını kullanarak değerlendirdi ve sahadan 3-0 galip ayrıldı. Gruptaki ilk 2 maçını kazanan Bate'nin planı artık deşifre olmuştu, nitekim bundan sonra ki 4 maçı da kaybederek Şampiyonlar ligine veda ettiler. Öncelikle Bate Borisov'un, son 7 sezondur kendi liginde şampiyon olduğunu ve bu sayede her sezon Şampiyonlar Ligi veya Avrupa liginde mücadele ettiğini belirtelim. Tecrübe olarak sıkıntıları yok, kadroları da oturmuş bir kadro. Ancak Şampiyonlar ligi maçları, Belarus liginin sonlarına denk geldi, bu yüzden o maçlarda çok fit bir Bate vardı, şimdi ise durum öyle değil, ligleri henüz başlamadı, bu açığı kapatmak için her hafta hazırlık maçı yapsalar bile bu seviyeye ulaşamadılar. Nitekim ilk maçta çok silik bir Bate Borisov izledik.

 Emre ve Meireles(aklı futbolda olan Meireles) gibi orta sahanın iki kilit isminin olmaması, Cristian ve Topal'ın yanındaki üçüncü kişinin kim olacağı konusunda, büyük bir merak uyandırıyor. Aslında fazla bir alternatif yok, Selçuk, Salih, belki Mehmet Topuz. Maçın seyircisiz olması, tıpkı Emre'nin olmaması gibi, takımı ateşlemede sorun çıkarabilir, fakat yenilen bir gole, daha çabuk bir tepki de verilebilir. Vaslui, Spartak Moskova maçlarında ve içeride oynanan birçok lig maçında görülen, erken ve garip bir gol yeme hastalığı Fenerbahçe'nin en büyük handikabı. Eğer bu akşam öyle bir durum oluşursa, Fenerbahçe zor çıkarır, bu ortam tam Bate'ye yarar. Onlar bir gol atınca sizin iki gol atmanız gerekir, bu durumda da Bate ikiye üçe doğru ilerler. Bunun için, ilk maçtaki gibi, defansif anlamda sıkı bir Fenerbahçe olmalı, diğer taraftan da hep gol düşünülmeli, çünkü Bate fazla açılmayacak bu maçta. Hadlerini biliyorlar çünkü, fark yaratacak fazla bir oyuncuları yok, Diego Bressan'ı, Alania takımına kaptırdıktan sonra bu anlamda çok sıkıntı çektiler, Pavlov ve Hleb bu anlamda bir adım önde yinede. Bate'yi ya Bate'nin silahıyla vuracaksınız, ya da erken bir gol atıp gardlarını düşürecekseniz, başka yolu yok. Yoksa duran top veya ölü toptan gol aramaktan başka şansınız yok. Açılırsanız sonucu ağır olabilir, gol ararken bir de bakarsınız ki, gol yemişsiniz..

14 Şubat 2013 Perşembe

Avrupa Ligi İddaa Tahminleri

 Bugün oynanacak 16 maç arasından, istatistikler dahilinde 10 tane maç seçtim, bakalım kaç tanesi tutacak, en kötü 5/10 bekliyorum. not: Bütün maçlara ben de oynayacağım.