Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Bulgaristan maçından kareler..




Petrov'u unutmadılar !!



Ömer Slovakya maçında olsuğu gibi yine duran toptan golünü attı

Birçok pozisyon harcayan Burak golünü yinede attı



29 Mayıs 2012 Salı

Antalyaspor Antalya'nın takımı değil mi?


Mardan Stadı

 Antalya Atatürk Stadı artık eskimişti ve Antalyaspor'un maçlarını kaldıramıyordu.Yeni stad yapımı da başlamıştı.Taki yeni Belediye gelip durdurana kadar.Bunun üzerine Mardan'ın yolunu tuttu Antalyaspor.Azeri br iş adamı tarafından yaptırılan bu stad bir otel stadıydı.7.722 kapasiteli stad büyük maçlarda bile full dolmuyordu.Ulaşım sıkıntısı ve Stadın dağın başında olması en büyük nedendi.Bütün maçlar deplasmandaydı sanki.Taraftar desteği gittikçe azalıyordu.Belediye zaten acından ölüyordu.Kulübün gelirleri çok kısıtlıydı.Kulüp ligde de gittikçe aşağılara düşüyordu.Tüm bunlar olurken Mardan Stad'ının rakip takıma Antalyaspor'a sorulmadan antreman için verilmesi ipleri kopardı.Bir ara takımın başka bir stadda oynaması gündeme geldi.Ama Sezonu Mardan'da tamamladılar.


Atatürk Stadı

 Her sene binlerce takımın kamp yaptığı, milyonlarca turist'in geldiği Antalyaspor'un maç yapacak yeri yoktu.Üniversite stadı fikri çıktı ortaya.Yapılan görüşmelerden sonra koşulların gerçekleştirilmesi şartıyla Antalyaspor üniversite stadında oynayacak ilk şehir takımı oldu dünyada.Bazı problemleri çözülmesi lazım bunların başında 7.500 kapasiteli stadın 10.000 kapasiteye çıkarılması geliyor.Diğer sorun ise Sınav takvimiyle çakışan maçlar.Stadın olimpiyat stadı olması tribün kalitesini azaltsada Mardan'dan iyi olacağı kesin.Eğer üniversitenin koşulları yerine getirilemezse Antalyaspor Alanya'da oynayacak maçlarını..

Üniversite Stadı (Kale Arkasına tribün yapılacak)

25 Mayıs 2012 Cuma

Milli Takım Umut verdi


 Slovakya maçında bazılarımız acaba desede Türk milli takımı daha yolun başında.Oturması gereken bazı şeyler var.Takımdaki genç oyuncularla tecrübeli oyuncuları iyi harmanlamamız gerek her şeyden önce.Volkan,Hamit,Emre,Egemen,Gökhan Gönül ve Selçuk gibi tecrübeli oyuncuları gençlerle birlikte birleştirdiğimizde bu Milli takım çok büyük işler yapacaktır.Dün akşama gelirsek Hamit ve Egemen dışında genç ve başarıya aç bir 11 vardı sahada.4-3-3'e yakın bir diziliş vardı.İlk milli maçını oynayan Sercan'ın oyunu umut verdi.Gökhan Töre bildiğimiz Gökhan gibiydi oyunuyla.Forvette Mustafa savaşan mücadele eden kimliğini sahaya yansıttı.Topal-Hamit-Nuri üçlüsü özellikle ilk yarı çok iyilerdi.Nuri'nin gol atması öz güven açısından önemliydi.Egemen-Ömer ikilisi fazla iyi değildi.Ömer'in oyunu iyiydi ama Egemen'le uyum sorunu vardı.Sol bekte İsmail elinden geldiğince hücuma gitmeye çalıştı.Sağ bekte Serdar ise yeteneği yettiği kadar oynadı.Kalede Cenk güven vermedi,riskli toplar attı.Sakatlanıp çıktıktan sonra yerine giren Mert süper bir kurtarış yaparak yeteneğini ortaya koydu.


 İlk yarı rakibe fazla şans tanımayan Milli takım ikinci yarım kendi yarı sahasından çıkamayınca Abdullah Avcı hemen hamle yaparak Nuri-Gökhan ikilisini çıkarıp yerlerine Arda ve Sulçuk İnan'ı aldı.Nuri'nin çıkarken ki jest ve mimikleri pek hoş değildi.Bu değişiklerden sonra biraz daha ortada geçen maçta oyuncular kalitelerini ortaya koyup kazanmasını bildiler.Gürcistan kadro kalitesiyse ölçü olmaması gerekir.Yinede Milli takım yeni yapılanmasıyla gittikçe güçlenecektir.Özellikle Sercan,Ömer,Gökhan,Nuri,Mert gibi birçok oyuncu göreceğiz önümüzdeki maçlarda.Rakipler gitgide zorlaşacak, o zaman göreceğiz her şeyi.2-3 maç daha oyuncular denendikten sonra artık ideal 11 ve kadro aşağı yukarı oluşmaya başlayacak.Özellikler Sercan'ın bu performanslarıyla Fürth'de kalacağına inanmıyorum.Sözleşmesi de seneye bitiyor.Sağ açık, Sol açık ve İkinci forvet olarak oynayabiliyor.İki ayağını da iyi kullanıyor.Hızı ve Adam eksiltebilme yeteneği var.Ligimizde ve Bundesliga'da iyi işler yapacak bir potansiyeli var.Ve henüz 1989 doğumlu yani 23 yaşında..

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Euro 2000 hatırına Fransa !!

 Fransa deyince akla ilk olarak fizik gücü ve kuvvet geliyor.Bunların yanına yetenek de eklenince ortaya güzel bir takım çıkıyor.Oyuncuları bireysel olarak ele aldığımızda çok iyi bir kadroları var.Takımın başında ise Euro 2000 kadrosunda da bulunan ve Bordeaux'la başarılar yaşayan Laurent  Blanc var.Fransa ile geçtiğimiz aylarda siyasi alanda yaşadığımız gerginlik sonucu fazla akıllı medya organlarımız ve iddaa programlarından çıkarılması sayesinde Fransa Ligi Ligue 1‘e  çok uzak kaldık. Gerçi Fransa lejyoner kelimesini futbola getiren takımlardan, major liglerdeki futbolcuları her zaman fazla olan ülkelerdendir. Fakat bu kez hiç olmadığı kadar Fransa Ligi ağırlıklı futbolculardan bir kadro oluşturmuşlar.Bu seneki turnuvada sahaya 4-2-3-1 e yakın bir dizilişle çıkmaları bekleniyor.


Fransa Euro 2012 kadrosu 


Kaleciler:
Hugo Lloris——————Olympique Lyon
Steve Mandanda————Olympique Marseille
Cedric Carrasso————-Girondins Bordeaux

 Fransa kaleci yönünden hiç sıkıntısı olmayan bir takım.Lloris dünyada ilk 10'da.Yaşına rağmen çok yetenekli ve tecrübeli.Genç yaşta formayı kapan Lloris uzun yıllar Fransa milli takımının kalesini koruyacak.Yedek kulübesinde ise Marsilya'nın kaptanı Mandanda var.Mandanda görev gelmesi halinde güven verecek kendisini ispatlamış bir tecrübe abidesi.3. kaleci pozisyonunda Carrasso var.O da tecrübeli bir kaleci ama Mandanda ve Lloris kadar yetenekli değil.


Defanslar: 
Gael Clichy——————-Manchester City
Patrice Evra——————Manchester United
Laurent Koscielny————Arsenal
Philippe Mexes—————AC Milan
Adil Rami———————Valencia
Mathieu Debuchy————Lille
Anthony Reveillere———–Olympique Lyon
Mapou Yanga Mbiwa———Montpellier

 Sol bek yönünden turnuvanın en rahat takımı takımı diyebiliriz Fransa için özellikle Evra çok önemli bir isim.Takımın kaptanlığını da yapan Evra 2010 Dünya Kupa'sındaki hareketleri nedeniyle ceza almıştı.Clichy'de çok yetenekli ve genç bir sol bek.
 Stoper mevkiğinde sol bek kadar rahat değil Fransa.Abidal'in olmaması onları etkileyecek.Adil Rami Valencia'da iyi bir sezon geçirdi.Rami'nin partneri büyük ihtimalle Mexes olacak.Mexes biraz "el loco" olduğu için güven vermiyor.Milan'da genel olarak kötü bir sezon geçirdi.Fazla forma şansı bulamadı.Yedek stoper olarak ise genç yetenek Koscielny olacak.Yetenekli bir oyuncu ama fizik olarak biraz zayıf yinede çabuk bir stoper.
 Sağ bek'e baktığımızda Debuchy oynayacak gibi gözüküyor.Sagna'nın sürpriz sakatlığından sonra bu pozisyonda rotasyon biraz azaldı.Debuchy Lille'de çok ofansif bir oyun ortaya koydu.Yanga Mbiwa ise stoper ve sağ bekte görev alabiliyor ve müthiş bir sezon geçirdi.Ofansif yönü Debuchy'e göre zayıf.



Orta sahalar:
Yohan Cabaye—————Newcastle United
Florent Malouda————–Chelsea
Samir Nasri——————-Manchester City
Alou Diarra——————Olympique Marseille
Yann Mvila——————–Stade Rennes
Yoann Gourcuff————–Olympique Lyon
Marvin Martin—————Sochaux
Blaise Matuidi—————Paris St Germain

 Fransa milli takımının turnuvadaki kaderini belirleyecek mevki orta saha.Üçlü orta sahada bir oyuncu genelde defansa dönük orta saha oluyor.Bu isimde Alou Diarra olacak büyük ihtimalle.Diarra fizik gücü ve defansif yönü kuvvetli savaşçı bir isim.Diarra'nın yerine Matuidi'de tercih edilebilir.Sol ayağıyla Diarra'ya göre daha teknik ve hızlı bir isim.Bu isimlerin birinin yanında Mvila oynayacak.Mvila iki yönlü orta saha tabirinin en somut örneklerinden biri.Hızı,tekniği ve ofansif gücüyle önemli bir takımın parçası olacak.Mvilla'nın yanında oynayabilecek diğer isim ise Cabaye özellikle Newcastle'da geçirdiği müthiş bir sezondan sonra Fransa için teknik anlamda büyük katkı sağlayabilir.Fransa'nın.ikili orta sahasının önünde ise Nasri oynayacak.Teknik kapasitesi üst düzeyde olan çok yetenekli bir oyuncu.Forvet ve orta saha arasındaki bağlantıyı kuracak olan Nasri takımın beyni konumunda.Nasri'nin yedeği olarak da Martin gözüküyor.Martin'de Nasri tarzı bir orta saha.Görev gelmesi halinde iyi performanslar sergiliyor.Gourcuff ise Blanc tarafından torpilli diyebiliriz.Eski günlerini arayan Gourcuff'un kadroda olması ilginç.Chelsea'le Malouda ise görev alması halinde tecrübesi ve becerileriyle kanatlarda katkı sağlayacak bir isim.


Forvetler:
Hatem Ben Arfa————–Newcastle United
Karim Benzema—————Real Madrid
Franck Ribery—————–Bayern Munich
Olivier Giroud—————Montpellier
Jeremy Menez—————Paris St Germain
Loic Remy———————Olympique Marseille
Mathieu Valbuena————Olympique Marseille

 Forvetler yazıyor ama bu 7'linin hepsi forvet değil.Forvet olarak Benzema ve Giroud gözüküyor.Tek forvetin yanında iki kanat oyuncusu olarak Ribery ve Remy'nin olması bekleniyor.Benzema için tam bir golcü diyebiliriz.İspanya La liga tarihinin en golcü Fransız oyuncusu oldu.Hızı ve son vuruşlarıyla takımın gol yükünü çekecek isim.Ribery çok hızlı ve teknik bir kanat oyuncusu.İki kanatda da oynayabiliyor.Ama Ribery çabuk küsebilen ve sinirlenebilen bir oyuncu.Diğer kanatda ise Remy hızı ve adam eksiltebilme yeteneğiyle önemli bir koz.Henry'nin gençliğine benziyor oyun stili.Forvetde de görev alabiliyor.Diğer yandan Menez ve Ben Arfa'da Remy'nin yerinde oynayabilir.Onlarda takımların iyi sezon geçirdiler.Özellikle Ben Arfa ayağı kırıldıktan sonra çok iyi toparladı ve bu sezon golleri ve asistleriyle dikkat çekti.Valbuena'ya gelirsek her takımda olması gereken yüreğiyle oynayan çok çabuk,fiziğine göre güçlü bir oyuncu.Sonradan girip performansıyla herkesi etkileyecek kapasitede bir oyuncu.Yedek golcü olarak Giroud'yu görüyorum.Bu sene Fransa'da Nene'yle birlikte gol kralı oldu.Hava hakimiyeti ve müthiş sol ayağıyla bizi gole boğabilir.


Teknik Direktör: Laurent Blanc

 Laurent Blanc daha önce Çalıştırdığı Bordeaux'da gösterdiği performansıyla Teknik Direktör olarak kendisini ispatladı.Şimdi sıra futbolcuyken kaldırdığı Avrupa şampiyonluğunda.Henüz 46 yaşında olan Blanc genç oyunculara önem veren ve ofansif futbolu seven bir teknik adam.Futbolculuğunda 97 kez giydiği Fransa milli takım formasıyla 16 gole imza attı.Kadro olarak elinde 2-3 sakat dışında iyi bir kadro var ve hepsinden önemlisi bu kupayı daha önce kaldırmış. Ukrayna’ya gelen Fransa tekrar eski günlerine dönüş için bu genç kadro ile iyi bir derece elde edebilir.



 Fransa'nın grubu için çok zor veya kolay bir grup diyemeyiz.Gruptaki en büyük rakipleri İngiltere olacak.Ev sahibi Ukrayna ve formda İsveç'i yabana atmamak gerek.İngiltere son turnuvalarda başarısız olsada kadrolarında önemli oyuncular var.Yinede Teknik direktör belirsizliği ve kadro uyumsuzluğu onları kötü yönde etkileyecek.İsveç ise başarıya aç bir ülke.Gruptan Hollanda'nın altında en iyi 2. olarak çıktılar.Çok genç ve yetenekli oyuncular var.En başta Kallström ve İbrahimovic takımın yıldızları olarak gözüksede formda Guidetti ve Bajrami gibi oyuncular patlama yapabilir.İsveç'in en büyük handikapı stoper pozisyonundaki sorun.Ev sahibi Ukrayna ise kadro olarak çok zayıf gözüküyor.Yunanistan'la birlikte turnuvanın en zayıf takımı diyebiliriz.Yarmolenko,Milevski ve Chygrynskiy göze çarpan isimler.Fransa'nın kadro kalitesiyle bu gruptan çıkmasını bekliyorum.Gruptan çıkan ikinci takım İsveç olabilir.


4-2-3-1

Lloris

Debuchy - Rami - Mexes - Evra

Cabaye - M'vila

Menez    -   Nasri    -   Ribery

Benzema



Yeni Del Piero; Sebastian Giovinco


 Juventus altyapısından yetişen Giovinco  6 sene Juve forması giydikten sonra geçen sene başında Parma'ya kiralandı.Parma'da ilk sezonunda 7 gol 6 asistle oynayan Giovinco'nun bonservisinin yarısı Parma tarafından bu sezon başında satın alındı.Bu sezon müthiş bir performans sergileyen Giovinco 36 maçta 15 gol ve 16 asistle Juventus'un dikkatini tekrar çekti.Del Piero'nun takımdan ayrılmasından sonra Giovinco'nun o boşluğu dolduracak kapasitesi ve yeteneği var.Parma'yla anlaşabilirlerse tabi.4 kere İtalya milli takımı forması giyen Giovinco İtalya'nın Euro 2012 kadrosunda da yer alıyor.


 Lakabı "Formica Atomica" olan Giovinco idolü olarak Del Piero'yu görüyor.164 cm boyunda ve 64 kg olan Giovinco tam bir atom karınca.Bu sene Parma'yı sırtlayan isim olan Giovinco Juventus'a tekrar dönüp kendisini ispatlamak istiyor.Bonservisinin yarısını sezon başında 3 milyon €'ya alan Parma şimdi bu fiyatın 2-3 katı kadar para istiyor.Eğer Giovinco yuvaya dönerse Del Piero'nun '10' numarasına en büyük aday olacak.Diğer yandan Avrupa'nın dev kulüpleri de Giovinco'nun peşinde ama önce Juventus ve Parma'yla anlaşmaları gerek.

The Guardian 2011-2012 sezonu top 10 gol

İngiliz The Guardian gazetesi 2011-12 sezonunun en iyi 10 golünü açıkladı:

1) Tal Ben Haim, Maccabi Petah Tikva 2 Ironi Rishon Lezion 2

2) Lex Immers, Den Haag 2 Utrecht 2

3) Miroslav Stoch, Fenerbahçe 6 Gençlerbirligi 1

4) Ismael Aissati, Ajax 1 PSV 0

5) Iñigo Martínez, Real Betis 2 Real Sociedad 3


6) Yiannis Fetfatzidis, Atromitos 0 Olympiakos 2


7) Eren Derdiyok, Wolfsburg 3 Leverkusen 2

8) Joel Pohjanpalo, HJK Helsinki 3 Mariehamn 1



9) Dalibor Veselinovic, Kortrijk 1 Gent 3

10) José Shaffer, Beira-Mar 0 Uniao de Leiria 1

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Fransa'nın Şampiyonu Montpellier !!


2009 yılında Ligue 1'e çıkıp 2010 yılında 5. olup Avrupa ligi'ne katılan Montpellier bu sene de şampiyon olarak büyük bir başarıya imza attı.Bu başarıda en büyük pay teknik direktör Rene Girard'ın.Sene başında sadene Henri Bedimo'ya bonservis ücreti(2 milyon €) ödeyen Montpellier altyapıdan çıkan bedelsiz transfer edilen oyucuları harmanlayarak bugünlere kadar geldi.21 golle gol kralı olan Olivier Giroud, asistleriyle çıkış yapan Belhanda, tecrübesiyle Camara ve Utaka, defansdaki oyunlarıyla Yanga Mbiwa,Bocaly ve Bedimo, kalede Jourden başarıda göze çarpan isimlerdi.

Bütçe olarak Ligue 1'de 14. sırada olan Montpellier'in bu başarısı alkışı hak ediyor.Önümüzdeki sene Şampiyonlar Ligi'nde izleyecez onları.Belhanda ve Giroud'yu takımda tutarlarsa, bir kaç takviyeyle kendilerinden Avrupa'da söz ettirebilirler.Kuruluşu 1974 olan takımı ben İ.B.B'ye benzetiyorum.Gerek transferleri, gerek taraftar sayısı ve bütçesiyle ortak yönleri var.Asıl kuruluşları 1919 olan Montpellier kulübünün ismi 1974 yılında değiştiği için 1974 olarak yazıyor simgelerinde.


Dün akşam rakipleri Auxerre küme düştüğü için kutlama yapmayarak büyük alkış topladılar.Maç esnasında bir kaç kere yabancı maddeler nedeniyle oyun dursada Montpellier büyük bir centilmenlik yaptı.Paris'in 106 milyon €'luk transfer bütçesine karşılık 2 milyon € transfer bütçesiyle Montpellier'nin aklı parayı yendi dersek yanlış olmaz...

20 Mayıs 2012 Pazar

Cech tuttu Drogba attı; Chelsea Şampiyon


Genç bertand ilk 11'de başladı

Drogba 88'de eşitliği getirdi



Başrolde ikisi vardı

6 penaltıda da köşeyi doğru bildi


35 yaşında olmasına rağmen sahanın en iyisiydi





19 Mayıs 2012 Cumartesi

UEFA Champions League - Top 10 Goals Season 2011-12



Şampiyonlar Ligi'nde Finale Doğru

 İki takıma da baktığımızda  geçen sene ikisininde Liglerinde şampiyon olamadıklarını hatta bu sezon Münih'in 2. Chelsea'nin ise 6. bitirdiğini görüyoruz.İki senedir Liglerinde şampiyon olamamalarına rağmen bu takımların finale çıkması büyük başarı.
 Bugün ev sahibi olan Bayern Münih favori gözüksede karşılarında başarıya aç,daha önce iki kere finalde kaybetmiş bir takım var.Chelsea Bayern Münih'e göre daha kötü yönetilen bir takım.Para babası Abramovic'in aç gözlülüğü yüzünden ligi 6. sırada bitirdiler ve bu güne kadar yapılan kötü transferler,kovulan hocalara baktığımızda bu işlerin paradan ziyade akılla olacağını görüyoruz.

 Bir tarafta Jupp Heynckes diğer tarafta Roberto Di Matteo.Kariyer olarak ve Tecrübe olarak baktığımızda Heynckes ağır basıyor.Daha önce bu kupayı 98 yılında Real Madrid'le kazanmıştı Heynckes.Eğer bugün de kazanırsa Şampiyonlar ligini iki farklı takımla kazanan Mourinho ve Van Gaal'in ardından 3. kişi olacak.
 Di Matteo'ye baktığımızda fazla deneyimi ve tecrübesi olmamasına rağmen akıllı hamleler yaparak takımı toparladı ve büyük sürpriz yaparak Barça'yı eleyip Münih'in yolunu tuttu.Drogba ve Lampard gibi isimleri takıma tekrar kazandırması çok önemliydi.

 Kadrolara ve eksiklere baktığımızda hemen hemen eşit gözüküyor.Bayern Münih'te sarı kart cezalıları David Alaba, Holger Badstuber ve Luiz Gustova bu önemli karşılaşmada takımları adına mücadele edemeyecek.
İngiliz ekibi Chelsea'de ise Barcelona ile yapılan yarı final rövanş maçında kırmızı kart gören John Terry ile sarı kart cezalıları Branislav Ivanovic, Ramires ve Raul Meireles Allianz Arena'ya çıkamayacak.Eksikler iki takımında savunmasında diyebiliriz gollü bir maç olabilir.

 Kaleci olarak iki takımda çok şanslı.Neuer ve Cech şuan dünyada ilk 10'da diyebiliriz.Bayern Münih defansındaki en büyük sorun Contento olarak gözüküyor.Buna yaşlı Tymoschuk'da ekleyebiliriz.Chelsea'de Terry ve Ramires'in yeri dolabilirse kupayı alır.Ama kapanıp beklerse Bayern münih'in muhteşem 4'lüsü cezayı keser.Orta sahada Bayern Münih ağır basıyor.Sweinsteiger ve Kroos ikilisi çok iyi işler yapıyor.Diğer yanda Essien ve Mikel'in oynaması bekleniyor.Hücum hattında Müller-Robben-Ribery-Gomez 4 'lüsüne karşılık Mata-Kalou-Lampard-Drogba 4'lüsü var.Burda da Münih ağır bassada Drogba ve Mata her an herşeyi yapabilirler.Hak edenin kazanması dileğiyle..

17 Mayıs 2012 Perşembe

Gönüllerin Şampiyonu Fenerbahçe!!!



 Bu kadar sorunun zorluğun içinde iki kulvarda da final oynayan Fenerbahçe bu sezon çubuklunun hakkını fazlasıyla verdi.Kadro olarak sene başında çok daha güçlü olmasına rağmen yapılamayan transferler ve giden oyunculardan sonra zayıflayan kadroyla başarı beklenmeyen takım terinin son damlasına kadar savaştı.Türkiye kupası bu çabaları simgeleyen bir ödül oldu onlara.

  Sezona damgasını vuran isimler kiralık gelmelerine rağmen müthiş bir arzuyla oynayan Ziegler ve Yobo'ydu bence.Bekir'in çıkışı, Stoch'un form grafiği ve Volkan'ın kalesinde devleşmesi gözlerden kaçmadı.Her şeyden önce Fenerbahçe nasıl takım olunurun büyük bir örneğiydi.Aykut Hocanın dik duruşu ve azmi alkışı hak ediyordu.Her maçtan önce çeşitli sorunlarla,kararlarla moral olarak çöken takımı çok iyi toparladı ve bugünlere getirdi.Belki bu olaylar olmasaydı Şampiyonlar Ligi'nde tarih yazacaktı bu takım kim bilir...

13 Mayıs 2012 Pazar

Galatasaray'lı duruşu?


 Rakibiyle dalga geçtiğini zanneden Melo-Eboue aslında Türk halkına,Galatasaray formasına en büyük hakareti ediyor.Metin Oktay'ın '10' numaralı formasını böyle insanlara verenler utansın!.
 Fenerbahçe taraftarını kışkırtmak için böyle şeyler yapan kişilerin ligimizde kaldığı sürece Türk futbolu bir yere gelemez.Bunlara rağmen GS yönetimi ve taraftarı Melo'nun bonservisinin alınmasını istiyorsa her şey bitmiş demektir.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Şampiyonluk Aşkına


Bizi öyle bir maç bekliyor ki şampiyonluk bir yana, aklanma bir yana.Fenerbahçe eğer bu işi buraya kadar getirdiyse zaten benim gözümde şampiyon demektir.Diğer tarafta Galatasaray cephesi normal sezonu şamipiyon bitirdiği için kendini şampiyon sanıyor.Halbuki Bunları sezon başı söylemeleri gerektiğini onlar da çok iyi biliyorlar.Yada Belçika Liginde herkesin play-off'a 0 puandan başladığını.Saha dışındaki olaylar bir yana bugünkü maç bir yana.

 Bugün herkes susucak süreçten en fazla zarar gören futbolcular konuşacak.İki takımın Süper Final performansına baktığımızda Fenerbahçe'nin daha formda olduğunu görüyoruz.Galatasaray ise Süper Finalde kötü olmasına rağmen bu sezon ki 3 maçta da rakibine üstünlük sağladı fakat beceriksiz ayaklar nedeniyle istediğini alamadı.Kadrolara baktığımızda hemen hemen eşit gözüküyor.Kazananı belirleyecek ayrıntılar orta sahaya kimin hakim olacağı ve girilen pozisyonların değerlendirilmesi olacak.Öte yandan Alex'in kadroda olması büyük bir handikap. Beşiktaş maçında hazır olmayan Alex'in oynatılması mağlubiyeti getirmişti.

Galatasaray'da en büyük problem hücumdaki kısırlık.Baros ve Necati'nin yetersiz olması,Elmander'in formsuz olması önemli  detay.Sağ ve Sol kanatta Engin ve Emre Büyük maçları kaldıracak kalitede değil.Defansta Semih saatli bomba her şeyi yapabilir.

Fenerbahçe Trabzonspor maçındaki oyununu sergilerse maçı kazanıcak kapasitede bir takım.4-3-3 dizilişiyle ilk defa bu kadar verimli oynadılar Trabzon maçında.Cristian '10' numara pozisyonunda çok verimli oynadı.Stoch-Bienvenu-Dia 3'lüsü uyumu çok iyiydi.Tek soru işareti Fenerbahçe sahaya bu diziliş ve bu oyuncularla sahaya çıkacak mı?.
Hangi şekilde hangi düzende çıkılırsa çıkılsın iki takım da kazanmak için sahaya çıkıp çarpışacak.Her şeyin dostça geçmesi dileğiyle...

11 Mayıs 2012 Cuma

Liverpool'da bir Türk...



  Football Manager oyununda Liverpool altyapısında oyuncu ararken 18 yaş altı takımında bir Türk'e rastladım.17 yaş altı Türkiye milli takımında da oynayan kaleci Yusuf Mersin.

 Futbola 9 yaşında Millwall'da başlayan Yusuf bu sezon başında Liverpool'a 1.2 milyon € karşılığında transfer oldu.Babası da eski futbolcu olan Yusuf'u sezon başında Chelsea ve Arsenal'de istemiş ama en yüksek teklif Liverpool'dan geldiği için Kırmızılara transfer olmuş.

 Babası 22 sene önce İngiltere'ye göç etmiş ve Kasımpaşa'da futbol oynamış.Annesi İngiliz olan Yusuf İngiltere doğumlu bir Türk.
 Türkiye'de Gatasaray'ı tutduğunu söyleyen Yusuf Liverpool 18 yaş altı takımıyla çıktığı 8 maçta yenilmediklerini belirterek önümüzdeki sezonlarda bir süre kiralık oynadıktan sonra Liverpool'a dönüp A takımında oynamak için hazır olabilirim diyor.

Steven Gerrard ve Jamie Carragher'la aynı ortamda olmanın müthiş bir şey olduğunu söyleyen Yusuf Tenis oynamayı çok sevdiğini ve idol olarak Roger Federer'i gördüğünü söylüyor.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Kral Jan Huntelaar


 Almanya Bundesliga'da 29 gol ile gol kralı olan Schalke'nin yıldız ismi Klaas-Jan Huntelaar sezonun son maçının ardından ödülünü aldı.


 Kariyerine baktığımızda çok önemli başarılar ve rakamlar yakalayan Huntelaar bana Klose'nin gençliğini hatırlatıyor.Son vuruşlardaki becerisi ve hava hakimiyetiyle futbolseverleri etkileyen Hollanda'lı daha önce Eredivisie'de 2 kez gol kralı olmuştu.


 Futbola De Graafschap altyapısında başlayan Huntelaar ardından Psv'ye geçmiş ve 2 sene başka takımlara kiralanmıştır.Kiralık oynadığı takımlarda gösterdiği başarıdan sonra Heerenveen'e transfer olan Huntelaar 47 maçta 34 gol attıktan sonra Ajax'ın yolunu 9 milyon € karşılığında tutmuştur.Ajax'ta oynadığı 4 sezonda müthiş işlere imza atan Huntelaar İspanya'ya yani ilk yurtdışı transferini Real Madrid'e gerçekleştirmiştir.Oynadığı 20 maçta 8 gol atan Hollanda'lının performansı vatandaşları Robben,Sneijder ve Van der vart gibi beğenilmemiş ve Milan'a tranfer olmuş orada da 7 golde kalıp Schalke'ye transfer olmuş ilk sezonunda 8 gol atmıştır.


 Kulüp Kariyerlerinde 308 resmi maça çıkan Huntelaar 226 gol atmıştır.Milli takımda ise 14 resmi maça çıkıp 15 gole imza atmıştır.Hollanda'nın Euro 2012 kadrosunda da bulunan Huntelaar Van persie'yle birlikte çok iyi bir ikili olacak.


Başarıları 


Kulüp :
Ajax
Hollanda Kupası: 2006 ve 2007
Johan Cruyff Shield: 2006 ve 2007
Schalke 04:
Almanya Kupası: 2011
Almanya Süper Kupası: 2011
Millî Takım
Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası: 2006
FIFA Dünya Kupası ikincisi: 2010


Kişisel :
Eerste Divisie gol kralı: 2003-04
Eerste Divisie yılın oyuncusu 2003-04
Eredivisie gol kralı: 2005-06 ve 2007-08
Eredivisie yılın genç oyuncusu 2005-06
Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası gol kralı: 2006
Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası turnuvanın oyuncusu: 2006
Bundesliga Gol Kralı :2011-2012

İspanya'nın minik devleri kapışıyor..

 Son 4'e kalan 3 İspanyol takımından 2'si bugün Kupa için Bükreş'te kapışacak.Bir tarafta Simeone Diğer yanda eski hocası Bielsa.



 Kadrolara baktığımızda Atletico Madrid ağır basıyor fakat Bilbao'dada çok önemli isimler var bunların arasında Fernando Llorente,İker Muniaın ve Javi Martinez var.Atletico Madrid'de Kaleden başlayarak takıma bakarsak en önemli oyuncunun Falcao olduğunu ve onu Arda,Adrian ve Diego üçlüsünün beslediği bir takım.Orta sahanın yükünü Kaptan Gabi çekiyor,Gabi'nin yanında Mario Suarez gibi bir Defansif orta saha oynuyor.Sol bekte Filipe,sağbekte Juanfran stoperde Godin ve kalede 19'luk Courtois Göze çarpan halkalar.Diziliş olarak 4-2-3-1 olarak sahaya çıkıyor Madrid.
 Bilbao ise 3-4-3 gibi bir dizilişle sahaya çıkıcak büyük ihtimalle.Önemli halkalar ise Amorebita,J. Martinez,Muniaın,Llorente ve Ander Herrera.
  Ligdeki sıralamaya baktığımız da Madrid 5. Bilbao ise 10. sırada ve son haftalar da Madrid daha formda gözüküyor.Ama takımın başında kurt bir hoca elinde ise kısıtlı ama yetenekli ve genç bir kadro var.
 Bizi müthiş bir maç bekliyor.


7 Mayıs 2012 Pazartesi

Savaşta Barışta Fenerbahçe

 Aslında maçtan önce herkes her şeyi tahmin edebiliyordu.Emre-Zokora arasında olacak gerilimi,Emre'ye yapılacak provokasyonu,Fenerbahçe'nin kazanması halinde olacak yabancı madde yağmurunu.Fakat hiç kimse Fenerbahçe kafilesinin Sadri Şener ve Özel Güvenlik görevlileri tarafından tartaklanacağını,Takım otobüsüne silah çekileceğini tahmin etmiyordu.
 Saha içinde ise 4-3-3 sistemini ilk defa bu kadar güzel oynayan,orta sahada Emre-Selçuk-Cristian 3'lüsünün muhteşem oynadığı, Bienvenu'nün kendisini ispatladığı bir Fenerbahçe vardı.Diğer yandan seyircisinin sürekli ortalığı karıştırdığı ve bazı oyuncularının tekme atmak için sahaya çıktığı Trabzonspor vardı.

 Maça çok iyi başlayan Fenerbahçe rahat bir şekil 3. dakikada pozisyona girerek Günün adamı Emre'yle golü buldu.Trabzon hiçbir zaman kontrolü eline alamadı.Ardından sahneye Bienvenu çıktı ve kendi çabasıyla çok güzel bir gol attı.İlk yarı böyle bitti derken sahneye Burak çıktı ve Süper Final'deki ilk golünü attı.İkici yarıda oyun disiplinden kopmayan Fenerbahçe birkaç önemli pozisyonu harcadı, tüm bunlar olurken Gökhan sos verdi ve yerini Orhan'a bıraktı.Trabzon kornerinden sonra yapılan kontrada Bievenu'nun pasıyla Baroni mükemmel aşırtmasıyla skoru tayin etti.

6 Mayıs 2012 Pazar

Liverpool'daki sıkıntı ne?



 FA Cup finalinde Chelsea'ye boyun eğen kırmızılar için bu sezon tam bir hayal kırıklığı oldu.Üstelik Chelsea zorlanmadan kazandı kupayı. Ligdede başarı yakalayamayan Liverpool ligde ezeli rakipleri Everton'ın 3 puan gerisinde 8. sırada bulunuyor.
 Takımdaki oyunculara teker teker baktığımızda çok iyi bir kadrosu olan Liverpool bu sezon takım olmakta sorun yaşadı.Suarez'in cezası,Gerrard'ın sakatlanması ve defansdaki sorun onları bu hale getirdi.Defansa Uruguay'lı Coates çare olamadı.Carroll bu sezon tam bir fiyasko oldu.Büyük umutlarla gelen.Henderson bekleneni veremedi.Suarez gollerinden çok vukuatlarıyla gündeme geldi.Herşeyin sonunda Efsane oyuncu ve teknik direktör Kenny Dalglish'in yerine birçok isimin adı geçmeye başladı.

Messi'nin böyle olacağı b'elli'ydi

 Chelsea maçında penaltıyı kaçıran Messi aslında ne kadar iyi bir penaltıcı olduğunu dün gösterdi.La Liga'da bu sezon 10 penaltıyı gole çeviren Messi Dünde 2 penaltı attı.
Bu sezon ligde 50'nci golüne ulaşan Messi son haftaya girilen La Liga'da Ronaldo'yla gol farkını 5'e çıkardı.
50 golün yanına 19'da asist ekleyen Messi bu sezon Süper ligdeki 14 takımdan daha fazla gol attı.
Messi aynı zamanda Barcelona tarihinin en çok hat-trick yapan oyuncusu oldu.
Diğer yandan stad Guardiola diye yankılanırken Messi golünü atıp Hocasına koştu.
Ronaldo ise şuan 45 gol 11 asiste ve hala hangisi daha iyi diye tartışılıyor.Messi Ronaldo'dan bir tık daha iyi ama ikisi de çok iyiler...

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Fransa Ligue 1'de maden var..


  Fransa Ligue 1 her zaman olduğu gibi oyuncu çıkarmaya devam ediyor.Henry,Ronaldinho,Abidal,Drogba'dan tutun Gervinho,Sagna,Nasri'ye kadar adını sayamadığımız birçok isim var.Bu sezon göze çarpan oyuncular listesi şöyle:


Olivier Giroud (Montpellier HSC):Bu sezon büyük ihtimalle gol kralı olacak olan Giroud Müthiş fiziği ve sol ayağıyla dikkat çekiyor.Tam bir pivot santrafor olan Giroud Takımının şampiyonluğa oynamasındada büyük rolü oldu ve 21 golü 8 asisti bulunuyor.Gelecek sezon onu Arsenal'de görebiliriz.





 Eden Hazard (Lille OSC):Artık herkesin bildiği bir oyuncu haline gelen Hazard Hızı,Becerileri ve Oyun zekasıyla göze çarpan bir oyuncu bu sezon 17 golü 14 asisti olan Hazard'ı 
gelecek sezon Premier League'de görücez.


Younes Belhanda (Montpellier HSC):Montpellier altyapısından yetişen Belhanda geçen seneye kadar süre almamıştı.Geçen sene oynadığı 33 maçtaki performansıyla göz dolduran Belhanda bu sezon üstüne koyarak ilerliyor.Fas milli takımında oynayan genç oyuncunun ligde 12 golü bulunuyor ve birçok Avrupa kulübü onu izliyor.


Moussa Sissoko (Toulouse):Her transfer döneminde konuşulan popüler isimlerin başında gelen Sissoko takımında kalmayı terceih ediyor fakat bu sezon takım kalması zor.Stiliyle Yaya Toure andıran Sissoko her takımda olması gereken bir oyun profili.Fiziği ve kuvvetiyle dikkat çeken Sissoko büyük potansiyelli bir oyuncu.


Andre Ayew (Marsilya): Abedi Pele'nin oğlu olan Ayew Kardeşi Jordan Ayew'le birlikte nüthiş performans sergiledi.Sol ayağı ve süratiyle göze çarpan Ayew Arsenal tarafından yakın takipte.


Marvin Martin (Sochaux Montbe):Fransa milli takımında ilk maçında 2 gol atan Martin tam bir '10' numara.Takımının kötü gidişatına engel olamayan Martini Gelecek sezon Paris'te görebiliriz.

Bruno Ecuele Manga (Lorient):Gabonlu oyuncu dengeli bir stoper ve gelecek sezon Fransa'nın büyük kulüplerinde görebiliriz.


Yann M'Vila(Stade Reannais):Oda Sissoko gibi her sene transferi beklenen bir oyuncu.Fransa milli takımında da oynayan M'Vila Oyun zekası ve yetenekleriyle Reannais futbolcu fabrikasının bizlere sunduğu bir yıldız.Adı Arsenal başta olmak üzere birçok kulüple anılıyor.


Yacine Brahimi (Stade Reannais):M'Vila'ya göre daha ofansif ve çabuk olan Brahimi Forvet arkasında ve kanatlarda görev yapıyor.Birkaç sezon daha takımında kalıp kendini geliştirebilir.


Yanga Mbiwa (Montpellier HSC):Hızı,mücadelesi,kuvveti ve kademesiyle tavan yapan Mbiwa defansın her yerinde oynayabiliyor.Transfer sezonunda isteyeni ve maliyeti çok olan bir oyuncu.


Karim Ait Fana (Montpellier HSC):Kanatlardaki oyunu ve sol ayağıyla dikkat çeken Ait Fana birkaç sene içinde Avrupaya damga vuracak kapasitede bir oyuncu.Haziranda sözleşmesi bitiyor.